Tokat'ta gazetecilik yaptığı dönemde, Evli ve iki çocuk Babası Turhal belediye eski baÅŸkan yardımcısı M.C.’nin, aÅŸkına karşılık vermediÄŸi gerekçesiyle kendisini vurduÄŸu için omurilik felci olduÄŸunu iddia eden 23 yaşındaki Nuran Alkan, kendi ayakları üstünde durmak için gittiÄŸi ÅŸehirden babasının kucağında döndü.Evli ve iki çocuk babası eski Turhal belediye baÅŸkan yardımcısı M.C.'nin, aÅŸkına karşılık vermediÄŸi gerekçesiyle kendisini vurduÄŸu için omurilik felci olduÄŸunu iddia eden 23 yaşındaki Nuran Alkan, kendi ayakları üstünde durmak için gittiÄŸi ÅŸehirden babasının kucağında döndü. Tokat GaziosmanpaÅŸa Ãœniversitesi Turizm ve Otel Ä°ÅŸletmeciliÄŸi bölümünde okuduÄŸu dönem yerel bir gazetede muhabirlik yapmaya baÅŸlayan 23 yaşındaki Nuran Alkan'ın hayalleri, omurilik felci kalmasıyla yarım kaldı. Evli ve iki çocuk babası eski Turhal belediye baÅŸkan yardımcısı M.C.'nin çalıştığı gazetenin ortağı olduÄŸunu ve kendisiyle iliÅŸki kurmak istediÄŸini öne süren Alkan, aÅŸkına karşılık vermediÄŸi gerekçesiyle M.C.'nin kendisini vurduÄŸunu ve omurilik felci kaldığını iddia etti. M.C.'nin 14 ay tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmaya devam ettiÄŸini söyleyen Alkan, M.C.'nin ifade ettiÄŸi gibi kendi kendini vurmadığını, bunu da olay yeri inceleme raporları ile kanıtladığını belirtti. Alkan, M.C.'nin kendisine ve ailesine zarar vermesinden korktuÄŸunu belirtti. Okumak için gittiÄŸi ÅŸehirden tekerlekli sandalye ile dönen Alkan, tek isteÄŸinin kendi ayakları üzerinde durmak olduÄŸunu söyledi.
"GİDECEĞİM GÜN ÇEKİP VURDU"M.C. ile ilişki kurmadığı için sürekli şiddet gördüğünü ve tehditle karşı karşıya kaldığını öne süren Alkan, şiddet ve tehditlere dayanamayıp İzmir'e ailesinin yanına dönmeye karar verdiği 29 Mayıs 2012 günü gazete ofisinde M.C. tarafından vurulduğunu iddia etti. Gazete ofisinde otobüs biletlerine baktığı sırada M.C.'nin yanına gelip 'Gidiyor musun?' diye sorduğunu söyleyen Alkan, hayallerinin yarım kaldığı günü şu sözlerle anlattı: "Ofise gittim eşyalarımı toparlamaya. İzmir'e ailemin yanına dönecektim. Çekip vurdu beni. 'Benim yanımdan ayrılırsan seni öldürürüm', 'Aramıza giren senin ailenden biri olursa onları da öldürürüm' diye tehdit ediyordu. Polise gitmek istesem, tanınan biri olduğu için ilçe küçük olduğu için şahıs hiçbir şey olmadan karakoldan çıkacaktı. İşten ayrılmak isteyince, böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söyledi. Bilet alıyordum gidiyor musun dedi çekip vurdu."
"KENDİ KENDİMİ VURMADIĞIM KANITLANDI"Kurşunun sol kolundan girdiğini, sol akciğerini parçaladığını, ardından kurşunun omuriliğine kadar inerek omurilik felcine yol açtığını kaydeden Alkan, olay yeri inceleme raporlarına göre kendi kendini vurmadığını şöyle anlattı: "Hem akciğerimin bir kısmını kaybettim hem de omurilik felci kaldım. Yoğun bakımdayken suçu benim üzerime atmış, 'Nuran kendi kendini vurdu' demiş fakat olay yeri inceleme raporunda 'Söz konusu atışın bitişik atış olmasının mümkün olmayacağı, söz konusu atışın uzak atış, yaklaşık 50 cm ve üstü olabileceği kanaati oluşmuştur' deniyor. Benim kendi kendimi vurmam bu açıdan mümkün değil zaten. Şahıs beni vurduktan sonra silahı yüksek bir yere bırakıyor. Ben zaten vurulduktan sonra yürüyemiyorum. Yaralıyken silahı getirdi bir bezle benim elime tutuşturdu. Bu da raporla kesinleşmiştir. Parmak izinin silah silindikten sonra bırakıldığı veya bıraktırıldığı raporlarda yer alıyor. Dava açtık, bir yıl sonra şahıs tutuksuz yargılanıyor. Şuan dışarıda. Benim çevremdekilerden haber alıyor. Bana zarar verebileceğinden korkuyorum. Şahsın bir an önce cezasını çekmesini istiyorum."
"ALTI AYLIK BEBEK GİBİ YATAĞA BAĞIMLIYIM"Üniversite okurken gazetecilik yaptığını, hayalleri olan bir insan olduğunu ifade eden Alkan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gazeteciliğe devam etmek istiyordum. Üniversitemi bitirmek istedim. Kendi ayaklarımın üstünde durmak istedim ama bir anda her şey değişti ve tekerlekli sandalyeye bağımlı kaldım. Bütün hayatım bitmiş vaziyette. Altı aylık bir bebek gibi yatağa bağımlıyım. Sonda kullanıyorum. Bu sonda mesaneme zarar verdi, küçüldü. Şuan böbreklerime zarar veriyor. Yavaş yavaş iç organlarımı da kaybediyorum."
"İLK YAPACAĞIM ŞEY ÇIĞLIK ATMAK" Sağlığına kavuştuğunda ilk yapacağı şeyin çığlık atmak ve koşmak olduğunu dile getiren Alkan, gün geçtikçe artan kadın cinayetleri ve şiddetle ilgili olarak şu mesajı verdi: "Türkiye'de her gün kadınlar öldürülüyor, sokak ortasında dövülüyor, engelli kalıyor. Ben bunların bir son bulmasını istiyorum. Daha 23 yaşındayım gencecik bir hayat bitti gitti. İnşallah bu duruma düşen son insan ben olurum. Başka Nuran'ların canı acısın istemiyorum."
"BİR BARDAK SUYA MUHTAÇ" Nuran Alkan'ın annesi Sürgülü Alkan ve babası Ahmet Alkan da gözyaşlarına hakim olamayarak yetkililere şöyle seslendi: "İki yıldır bir bardak suya muhtaç. Yatağa nasıl bıraktıysak öyle kalıyor. Vücudu hep yara içinde. Allah kimsenin başına vermesin. İçimiz yanıyor. Bütün aile yıkıldık. Kemikleri erimeye başladı. Bir an önce tedavi olmasını istiyoruz. Eski Nuran değil artık. Gören şaşırıyor. Dayanacak gücümüz kalmadı. Yetiştirdik, demedik ki 'Vurun, öldürün, kırın elimize verin', 'Okusunlar kazansınlar, vatana millete hayırlı olsun' dedik, ama bunlar öyle yapmadılar. Evladımı vurdular elime koydular." Nuran Alkan'ın avukatı konuyla ilgili görüş beyan etmezken, tutuksuz yargılaması devam eden M.C.'den de görüş alınamadı. Kaynak:
Erbaa dan com turhal haberleri
0 Comments